Koronavirüs Böbrek Yetmezliği ve Kısırlığa Neden Olabilir
Dünya sağlık örgütü tarafından (DSÖ) yenitip Koronavirüs (Kovid-19) salgınını bu yılın Mart ayında pandemi ilan edildi. Birçok bilinmeyeni olan ve dünyada an itibariyle 110 bin insanın hayatına mal olan bu virüs solunum sisteminin yanında başka organlarda da hasar oluşturması kaçınılmazdır.
Koronavirüs pandemisi halen etkisini devam ettirmekte olup maalesef ülkemizde de 50 bin civarında olgu görüldü ve 1100 kişi hayatını kaybetti.
Bu hastalığa yakalanıp iyileşen hasta sayısı da önemli miktarlardadır.
Hastalar iyileştikten sonra organlarda ne gibi hasralar bırakıyor? bu sorunun cevabı halen açıklığa kavuşmamış olup uzun süreli araştırmalar gerekli olacaktır. Çin’de yapılan ve BMJ (the British Journal Medicine) dergisinde henüz yayınaşamasında olan bir araştırmaya göre bu virüs hem böbrek hem de testislerdeki sperm üreten hücreleri tutmakta olup böbrek yetmezliği ve kısırlığa neden olabileceği bildirilmektedir.
Bu virüs hasta kişilerin öksürmesi, hapşırması ve soluk alıp vermesi neticesi oratama yayılır.
Ortamda canlı kalan virüsleri sağlam kişiler solunum ya da temas yoluyla vücutlarına alırlar. Virüs çıkıntılarıyla insan hücre zarına tutunur ve içindeki genetik materyalini hücre içine bırakır.
Hücre içine bir tane giren virüs hücrenin materyallerini kullanarak çoğalır, sonra hücre patlar ve çoğalmış virüsler yeni hücrelere yapışır. Bu şekilde hücreleri tahrip eder, organ yetmezliği ve ölüme kadar giden sonuçlar doğurur.
Elbette bağışıklık sistemimimiz güçlü ise öncelikle kanımızdaki kemik iliğinde üretilen akyuvarlar (makrofajlar) bu virüsü etkisiz hale getirmek için çalışır ve vücuda giren virüsü içine alarak yutar, etkisiz hale getirir. Ancak virüs ortamda çok fazla ise makrofajların sayısı bunları öldürmeye yetmez ve virüs organları istila etmeye devam eder.
Bu durumda karaciğerden üretilen lenfositler yardıma gelir ve makrofajlarla birlikte virüse karşı savaşmaya başlar. Kanda bu virüse karşı antikorlar gelişmeye başlar ve aynı virüs vücuda tekrar girmeye kalkarsa antikorlar bu virüsü öldürür. Bu durumda vücut bu virüse karşı bağışık olmuş olur.
İyileşmiş hastalardan plazma alınıp yoğun bakımdaki hastalara verilmesi ve onların iyileşmesindeki mekanizma bu şekildedir.
Koronavirüsün en çok sevdiği oraganlardan birisi akciğerlerdir. Akciğer hücrelerine ACE2 (anjitensin konverting enzim2) reseptörlerini kullanarak hızlı bir şekilde girer ve buraya genetik materyallerini bırakarak gene hızlı birşekilde çoğalır.
Hücre içinde aşırı üreyen virüsler hücreyi patlatır ve sağlam hücrelere gene aynı enzim üzerinden girmeye başlar. Tedavi edilemez ya da bağışıklık sistemi virüsleri öldüremezse organ yetmezliği ve ölüm gerçekleşir.
Bu hastalığın ilk çıkış noktası olan Çin’in Wuhan kentinde yapılan bir araştırmada hasta olanlarda akciğer yetmezliğinin yanında böbrek yetmezliğinin de geliştiği, bu kişilerin böbrek tubulus hücrelerinde ve hatta erkelerde testis seminifer tubullerde (testisin sperm bulunduran kısımları), testis leydig hücrelerinde ACE2 reseptörlerinin bol bulunduğu, koronavirüs geçiren hastalarda böbrek yetmezliği ve ileride kısırlık olabileceği sonucuna varılmıştır.
Sonuç olarak Çin’den başlayıp bütün dünyayı etkisi altına alan koronavirüs pandemisi ülkemiz de dahil olmak üzere can almaya devam etmektedir. Hastalık geçirilse bile özellikle çocuklarda ve gençlerde böbrek yetmezliği, kısırlık gibi ciddi kalıcı hasarlar oluşturabileceği muhtemeldir.
Ancak kesin değerlendirme için hem klinik hem de deneysel daha ileri araştırmalara ihtiyaç vardır.