ThuLEP Tekniği: Thulium Lazer ile Prostat Ameliyatı

[Toplam: 4 Ortalama: 5]

En güzel lazer teknolojilerinden biri olan ve sağlık alanına da entegre edilen Thulium Lazer ya da ThuLEP (Thulium Laser Enucleation of Prostate), prostat ameliyatında kullanılan kapalı bir tekniktir.

ThuLEP yöntemi sayesinde erkeklerin büyük kısmının yaşadığı iyi huylu prostat büyümesi gibi problemler tedavi edilebilmektedir.

ThuLEP Nedir?

Erkeklerde mesane olarak da adlandırılan idrar torbasının çıkışında yer alan ve içinden idrar kanalı geçen prostat, başta yaşlanma olmak üzere erkeklik hormonlarını etkileyen çeşitli nedenlerle büyüyebilir. Prostatın büyümesi aynı zamanda idrar kanalının sıkıştırılması anlamına gelir. Bu da idrar ile ilgili problemlerin ortaya çıkmasına neden olur. Prostat tedavisinde uygulanacak olan yönteme hastanın şikayetlerine ve prostatın boyutuna bakılarak karar verilir. ThuLEP yöntemi de son yılların yaygın kullanılan tedavi yöntemlerinden biridir.

Thulium Lazer aracılığıyla gerçekleştirilen kapalı prostat ameliyatı ThuLEP olarak adlandırılır ve üroloji alanında kullanılan en yeni teknolojilerden biridir. ThuLEP yöntemi özellikle benign prostat hiperplazisi (BPH) ya da iyi huylu prostat büyümesinin tedavisinde en etkili yöntemdir. Yeni bir yöntem olan ThuLEP yönteminde daha eski olan HOLEP gibi yöntemlere oranla çok daha ciddi avantajlar bulunur.

ThuLEP Yöntemi Hangi Hastalıkların Tedavisinde Kullanılır?

ThuLEP

ThuLEP yöntemi yaygın olarak iyi huylu prostat büyümesinin tedavisinde kullanılır. Bu operasyonlarda ThuLEP yöntemi boyutuna bakılmaksızın gerçekleştirilebilir. Ayrıca mesane tümörlerinin endoskopik (kapalı) yöntemlerde rezeksiyonu ve evrelemesi de yine ThuLEP yöntemi ile yapılabilir. Ek olarak üst üriner sistem tümörlerinin çıkarılması konusunda da ThuLEP yöntemine başvurulabilir.

ThuLEP Yöntemi İle Prostat Ameliyatı Nasıl Yapılır?

Dış idrar deliğinden içeri girilerek gerçekleştirilen ThuLEP operasyonunda izlenen adımlar sırasıyla şu şekildedir:

  • Dış idrar kanalından endoskopik yöntemlerle içeri girilerek üretra adı verilen idrar kanalına ulaşılır,
  • Prostat kültürü ve büyüyen prostat dokusu birbirinden ayrılır,
  • Mesane içerisine düşen büyümüş prostat dokuları morselatör olarak adlandırılan bir cihazla parçalanır,
  • Parçalanan prostat dokuları ya da adenomlar idrar deliğinden vücut dışına çıkarılır.

ThuLEP yönteminde doku penetrasyon derinliği 0.25 mm gibi oldukça düşük bir seviyededir. Aynı zamanda dalga boyu sürekli enerji ile sabit bir ısıda çalıştığı için meydana gelen doku ya da hücre hasarı minimum seviyededir. Uygulama süresi konusunda prostatın boyutu belirleyici olmakla birlikte, ortalama olarak 1-3 saatlik bir uygulama süresi söz konusudur.  Hastanede yatış süresi konusunda belirleyici olan unsurlar ise prostatın boyutu, hastanın yaşı, altta yatan hastalıklar ve kan sulandırıcı ilaçlardır. Tüm bunlar da göz önünde bulundurulduğunda hastanede yatış süresi maksimum 2 gündür.

ThuLEP Yönteminin Diğer Yöntemlerden Farkı Nedir?

TUR yöntemi kullanılarak yapılan iyi huylu prostat büyümesi operasyonlarında prostat dokusu kesilir ve bir kazıma işlemi yapılır. Bu kazıma işleminden sonra geride bir miktar prostat dokusu kalır. Bu yüzden ameliyat sonrasında şikayetlerin tekrarlama riski bulunur. Ayrıca bu tür operasyonlarda bir yandan hastanede kalış süresi uzunken, bir yandan da bir süreliğine idrarda yanma ya da kanama olması muhtemeldir.

ThuLEP yönteminde ise büyüyen prostat dokusu tamamen çıkarıldığı için şikayetlerin uzun yıllar boyunca tekrarlaması muhtemel değildir. Ayrıca idrarda kanama ya da yanma gibi komplikasyonlar da beklenmez.

ThuLEP Yöntemi Ne Gibi Avantajlar Sunar?

ThuLEP

ThuLEP yöntemi tarafından sunulan en temel avantajlar iyileşme süresinin kısa olması ve operasyon sonrasında idrarda yanma ya da kanama, idrar kaçırma ve cinsel fonksiyonlarda bozulma gibi riskler minimum seviyededir. Kanamanın az olmasının nedeni Thulium lazer enerjisinin dokuların daha az derinlerine ulaşmasıdır. Kanamanın az olması, düzenli olarak kan sulandırıcı ilaç kullanan hastalar için önemli bir avantajdır.

Lazer kullanılarak yapılan tedavilerde prostat dokusunun şekillendirilmesi çok daha kolaydır. Bu yüzden idrarı tutmayı yarayan sfinkter kas yapıları minimum seviyede hasar görür. Bu da operasyon sonrası idrar kaçırma riskinin minimum seviyeye getirir. Dokular üzerine uygulanan lazer enerjisi daha az bir derinliğe ulaştığı için, ereksiyonu sağlayan ve prostat etrafında bulunan sinirsel yapılar daha az ısıya maruz kalır. Böylelikle operasyon sırasında hem ereksiyon kalitesi hem de meni çıkışı korunmuş olur. Tüm bunlara ek olarak mesane tümörlerinde gerçekleştirilen endoskopik rezeksiyon işlemlerinde tümör kazıma işlemlerine oranla elde edilen patoloji sonucu ve evreleme çok daha doğrudur.

Prof. Dr. Abdullah ArmağanÜroloji Uzmanı

Benimle iletişime geçmek, bilgi veya randevu almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz. Koordinatörümüz en kısa sürede sizi arayacaktır.

Randevu almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz?