Lökosit Nedir (Wbc)? İdrarda Lökosit Yüksekliği Ne Anlama Gelir? Türleri Nelerdir?

[Toplam: 47 Ortalama: 3]

Lökosit vücudumuzun herhangi bir yerine giren infeksiyon ya da zararlı maddelere karşı gelişen ve onları bertaraf etmek için çalışan savaşçı hücrelerdir.

Lökosit (WBC) Nedir?

İngilizce white blood cells (WBC), türkçe beyaz kan hücreleri (BKH) olarak da adlandırılır.

Ayrıca akyuvar, beyaz küre olarak da adlandırılabilmektedir. Bir ml kanda 4-10 bin arası bulunması normaldir.

İdrarda 2-3 tane görülmesi normal ancak 4 veya daha fazla görülmesi idrar yolu infeksiyonunu işaret eder.

İdrarda Lökosit Yüksekliği Ne Anlama Gelir?

İdrarda lökosit sayısının 3 den fazla görülmesi böbrekler, üreter borucukları, idrar kesesi (mesane), prostat veya dış idrar yolunun herhangi bir yerinde bir infeksiyonun habercisidir.

İdrarda anormal sayıda lökosit görülmesine lokositüri denilir ve idrar yolu infeksiyonu anlamına gelebilir.

Ancak infeksiyon olmadan da bazen idrar yolu taşları ya da tümöral oluşumlar gibi durumlarda idrarda lökosit görebiliriz. Tam idrar tahlili idrarın mikroskobik incelemesi anlamına gelir.

Tam idrar tahlilinde idrarda lökosit görülürse hem hangi infeksiyon etkeninin olduğunu anlamak hem de hangi ilaçların etki edeceğini belirlemek için idrar kültürü ve kültür antibiyogram testi yapılır.

İnfeksiyon böbrekte ise piyelonefrit, üreter borucuklarında ise üreterit, mesanede ise sistit, prostatta ise prostatit üretrada ise üretrit olarak adlandırılır.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklarda, BPH dediğimiz prostat büyümesinde, idrar yolu taşlarında, doğuştan idrar yolu hastalıklarında ve nörojen mesane durumlarında idrarda lökosit çıkabilir.

lökosit türleri nelerdir

Lökosit Düşüklüğü Ne Anlama Gelir?

Lökosit düşüklüğü, tıbbi adıyla lökopeni, kanda bulunan beyaz kan hücrelerinin normal seviyenin altına inmesi durumudur. Lökositler bağışıklık sisteminin temel yapı taşlarından biridir ve vücudu enfeksiyonlara, bakterilere ve diğer zararlı etkenlere karşı korur.

Bu yüzden sayılarının azalması, kişinin hastalıklara daha açık hale gelmesine neden olabilir. Lökosit düşüklüğünün birçok nedeni olabilir; viral enfeksiyonlar, bazı ilaçların yan etkileri, kemik iliği problemleri, bağışıklık sistemi hastalıkları veya vitamin eksiklikleri en sık görülen etkenler arasındadır.

Lökosit seviyesi düşük olan kişilerde sık sık ateşlenme, halsizlik, ağız yaraları veya enfeksiyon belirtileri gözlenebilir. Böyle bir durum mutlaka hekim kontrolünde değerlendirilmelidir çünkü altta yatan ciddi bir hastalık da bu tabloya yol açabiliyor olabilir.

Lökosit Seviyesini Etkileyen Faktörler Nelerdir?

Lökosit seviyesini etkileyen birçok farklı faktör vardır ve bu faktörler kişinin genel sağlık durumu ile yakından ilişkilidir. Enfeksiyonlar, bağışıklık sisteminin aktifleşmesine yol açarak lökosit sayısının artmasına neden olurken bazı viral hastalıklar da tam tersi şekilde düşüşe sebep olabilir.

Stres, aşırı yorgunluk, beslenme yetersizlikleri, vitamin ve mineral eksiklikleri de beyaz kan hücresi miktarını etkileyen önemli unsurlardandır. Ayrıca bazı ilaçlar, özellikle kemoterapi tedavileri, bağışıklık baskılayıcılar veya antibiyotikler lökosit seviyesini düşürebilir.

Hamilelik, ileri yaş, sigara kullanımı ve kronik hastalıklar da beyaz kan hücrelerinde dalgalanmalara yol açabilen diğer nedenler arasında yer alır. Lökosit değerlerinin düzenli aralıklarla takip edilmesi, vücudun enfeksiyonlara karşı savunma durumunun değerlendirilmesi açısından büyük önem taşır.

idrarda lökosit nedir

Lökosit Türleri Nelerdir?

Lökositlerin nötrofil, lenfosit, monosit, eosinofil ve bazofil olmak üzere 5 alt tipi bulunmaktadır.

Nötrofil vücuda infeksiyon girdiğinde o bölgeye ilk ulaşan hücrelerdir. Lökositlerin büyük çoğunluğunu oluşturur.

Mikrobu içine aldıktan sonra onu içindeki enzimlerle öldürür. Lenfosit bağışıklık sistemi için önemli lökositlerdir.

Lenf damarlarında daha sık görülür. İnfeksiyona neden olan etkeni hem yakalama hem de daha sonra tanıyıp öldürme açısından çok önemli görevleri vardır.

Monositler en büyük lökositlerdir ve mikropları içine alarak sindirir ve öldürür. Yani fagositoz işleminden sorumlu olup aynı zamanda mikropları tanıması için lenfositlere sunarlar.

Eosinofil vücutta paraziter infeksiyonlar, astım gibi alerjik durumlarda devreye girer. Allerjik reaksiyonlarda sayısı artar ve görevini yapar.

Bazofil diğer lökositlerin infektif ortama daha çabuk ulaşması için damarları gevşeten histamini ve kan pıhtılaşmasını sağlayan heparini salgılar. Bu sayede diğer lökositler ortama engelsiz şekilde ulaşırlar.

Prof. Dr. Abdullah ArmağanÜroloji Uzmanı

Benimle iletişime geçmek, bilgi veya randevu almak için aşağıdaki formu doldurabilirsiniz. Koordinatörümüz en kısa sürede sizi arayacaktır.

1 Yorum

Bir cevap yazın

Randevu almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz?