Üriner sistemdeki genişlemeler, özellikle gebelik döneminde yapılan rutin kontroller sonucu en sık rastlanılan boşaltım sistemi bozukluklarıdır. Bu genişlemelerin takibi çocuklarda ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek böbrek yetmezliği gibi sorunları önlemek adına son derece önemlidir. Üriner sistemdeki doğumsal anomalilerin başında gelen genişleme problemlerinde, erken tanı tedavi adına hayati olabilir.
Üriner Sistem Nedir?
Üriner sistem, diğer adıyla boşaltım sistemi olarak bilinir ve kısaca idrarı oluşturan böbrekler ile oluşan bu idrarı vücut dışına atan kanal sisteminin tamamını tanımlar. Üriner sistem, sağ ve soldaki 2 böbrek, idrar torbası, üreterler ve üretradan oluşur. Fasulye şeklindeki böbrekler yaklaşık 140-160 gram ağırlığındadır. Üriner sistemde böbreklerin oluşturduğu idrar, üreter kanalıyla idrar torbasına gönderilir. İdrar bir süre idrar torbasında depolanır ve torba kapasitesinin dolması sonucu üretra tarafından vücudun dışına atılır. Bütün bu fonksiyonların gerektiği gibi sürdürülmesi ise üriner sistemin normal şekilde çalışmasıyla mümkün olur.
Üriner Sistemde Genişleme Neden Olur?
Üriner sistemde zaman zaman kalıtsal veya çevresel faktörlere bağlı olarak farklı sorunlar gözlenebilir. Üreteropelvik bileşke darlığı adı verilen sorun sonradan kazanılabildiği gibi doğumsal kaynaklı da olabilir. Bu durumda böbrek çıkışındaki pelvis gölgesinde, üretere yeterli oranda idrar akımı gerçekleşmez ve tıkanıklık meydana gelir. Buna bağlı olarak üreter sistemde genişleme yaşanır. Pek çok üriner sistem genişlemesinde kalıtsal faktörler ana nedendir ve durum geçicidir. Ancak bölgedeki damar basınçları, taş hastalıkları, üreterde oluşan anormal yapılanmalar veya ameliyat sonrası gelişen iltihabi patolojiler genişlemeye sebep olabilir. Vakaların geri kalanında ise üreteropelvik bileşke darlığı ve vezikoüreteral reflü gibi sorunlar etkilidir. Ek olarak ürotelyal kanserler de üriner sistemin hasar almasına yol açabilir.
Üriner Sistemde Genişlemesinin Önemi
Üriner sistem genişlemesi olguya göre farklılaşır ve çeşitli şekillerde meydana gelir. Yenidoğan döneminde gözlenen vakalarda böbreklerdeki değişen basınç genişlemeye uyum sağlamak adına büyük önem taşır. Nitekim, üriner sistemdeki hafif basınç değişiklikleri bile pelviste belirgin bir genişleme yaşanmasına neden olabilir. Genişleyen bir üriner sistemde pelvisin genişlemesiyle birlikte iç organların aşırı derecede şişmesi ve basınç yükselmesi azaltılarak böbrek hasarı minimuma indirilir. Çoğu vakada basıncın normale dönmesi sonucu bu durum ortadan kalkar. Kimi vakalarda ise basınç değişikliği kalıcı olabilir ve böbrek hasarına neden olabilir.
Üriner Sistemde Genişleme Nelere Sebep Olur?
Üriner sistemde yaşanan genişleme sonucu böbrekler aşırı basınç altında ezilerek kalıcı hasar alabilir. Pelvis bölgesindeki basıncın kritik bir seviyeye ulaşması ile birlikte böbrekler çalışmaz hale gelebilir.
Doğumsal genişleme vakaları
Bütün olguların %41-88 civarını oluşturur. Klinik bir önemi bulunmayan bu vakalar genellikle doğumdan sonra 1 yıl içinde kendi kendine iyileşir.
Üreteropelvik bileşke darlıkları
Üst üriner sistemde tıkanıklığın en çok yaşandığı alan üreteropelvik kısımdır. Bunun sonucunda üretere yeterli oranda idrar akışı yaşanmaz ve toplayıcı sistem hacminde artış gözlenir. Bu tür vakalarda üreter genişlemesi olmaz ve mesane normal görünür fakat pelvis ve toplayıcı sistemde genişleme mevcuttur. Sonuç olarak böbrekler hasar alır.
Vezikoüreteral reflü
Mesane darlıkları nedeniyle idrar üretere ve böbreklere geri kaçar, bu durum ise vezikoüreteral reflü olarak tanımlanır. Kısaca VUR olarak da bilinen bu vakalar, genellikle doğum sonrası gözlenir ve çocuğun yaş almasıyla birlikte düzelir. Ancak anatomik olarak böbreklerin ve idrar yollarının yetersiz gelişmesi, aile öyküsü ve geçirilen idrar yolu enfeksiyonları nedeniyle bu durum böbreklere zarar verecek seviyeye ulaşabilir. Vezikoüreteral reflü kendi içinde idrarın geriye kaçma oranına göre farklı evrelere ayrılır.
- Evre 1; üreterlerde genişleme gözlenmeyen reflü,
- Evre 2; üst toplayıcı sisteme kadar gözlenen reflü,
- Evre 3; üreterler ile kalikslerde genişleme gözlenen reflü,
- Evre 4; üreterde belirgin genişleme gözlenen reflü,
- Evre 5; üreter genişlemesinin ileri seviyede olduğu ve üreter kıvrılmaların eşlik ettiği reflü
olarak sınıflandırılır.
Bu durumların tamamında böbrek sağlığı risk altındadır ve tedavi için cerrahi operasyon önerilebilir.
Üriner sistem tedavisini belirlemede hastalığın tanısı ve gelişme şekli belirleyicidir. Hangi organların ne seviyede etkilendiği ve böbreklerin durumu en doğru tedavi yönteminin uygulanmasına yardımcı olur. Böbrek sağlığının tehlike altında olduğu vakalarda tedavi genellikle cerrahidir ve bu yöntemle organ hasarlarının ortadan kaldırılması hedeflenir.